Pazar, Mayıs 17

Sen ve Ben...

Ezme...

Hayat nokta-i nazarında kısmen devlet, kısmen amir, kısmen benliğin, kısmen insanlar, kısmen de şeytan eziyor diye seni, sömürüyor diye, kardeşim, sen ezme.

İşini bitirip bir kenara çekilme, sevgini göstermekten çekinme, çekinme kadınından.

Sevdiklerinden çıkarma bir hayatın, bir dünyanın, bir tarihin, bir memleketin kabahatini.

İşine gelmedimi kırıp dökme.

Ben çok kırıp döktüm.


Gücenme...

Ben de çok gücendim kendime.


Kal, gitme...

Hep gittim ben ardımda hayal kırıklıkları bırakarak.

Ve hep şaştım insanların ikiyüzlülüğüne, aynaya hiç bakmadan.


Yaşa sen, ölme...

Gri bir düşler alemi yarattım ben, öleceğim biraz yine.

Mutluluk krizim tuttu, geceleri uyandırıyor artık mutsuzluğum.


Unutma sen, beni...

Ben insanları unutmaktan bir hal oldum.

Unutulacak yüzüm kalmadı.


Sen sev, beni de, kardeşim, yani mümkünse...

Kendimi feda edemiyorum bencilce bak, önce sende deneyeceğim.

Daha önce kimse cesaret edemedi denemelere.

Korkup cesurluğumdan,

Ben bile.

Hiç yorum yok: