Çarşamba, Mayıs 20

Multiple Orgasm

Kendine demokratlık falan değil.

Ev kadını oldukları iddiasındakiler, "genelevkadınıyız" diye haykıramıyorlar.
Taraftarları bilmiyor, kendi namus anlayışlarına göre namussuz olduklarını (namussuz olan sadece öteki, kendileri dışındaki herkes). Halbuki, "Biz oportünistiz!" deseler, rahatlayacaklar. Çünkü itiraf, rahatlatır.

Tecavüzden keyif alıyorlar. Yeter ki, diğerine de tecavüz edilsin. Sırayla. Hak geçmesin.

...

"Passive" cümleler kuracağım. Etken'i, Özne'yi siz koyarsınız.

"Din, iman, vatan" diye dindarlar, özerklik sözüyle Kürtler bağımsızlık için savaşmaya ikna edildi. Onurla, şerefle, şanla... Öldüler. Gavur tepelediler. Düşman, gitti. Vatan, kurtuldu.

Dindarlar İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp ölmekle, baskıyla, dinlerinin dışlanmasıyla, Kürtler de üniter devletin dayatmalarıyla ödüllendirildi.

Sol ve işçi hareketleri, İTC ve tek parti dönemlerinde törpülendi, grev yasaktı, yasağı kaldıran DP komünistlikle (dönemin popüler hakareti) suçlandı. Resmi sözcü Cumhuriyet'te "amele hakları" ile dalga geçildi. (Kürtler'e yamyam diyen, Dersim katliamını coşkuyla veren, patronu 1933'te Hitler'in doğum gününü kutlamaya giden gazete)

1915'te Ermeniler katledildi.

1938'de Dersim isyanı çok kanlı bir şekilde bastırıldı.

1955'te Rumlar'a girişildi.

1960'ta sağcı başbakan ve iki bakanı asıldı.

1971'de solcu gençler öldürüldü, üç öğrenci lideri asıldı.

1980'de sol yok edildi.

1997'de dindarlar silkelendi.

2007'de dindarlara yeniden kaş çatıldı.

Bu süreçte mağdurların yaptıklarına bakalım,

Kürtler, kendilerini ezen Türk milliyetçiliğini taklit etmekteler.

Dindarlar, Ermenilerden hazzetmiyorlar (asıl Ermeniler Türkleri katletmiş)

Sol, 60 darbesini sokaklarda kutladı.

Sağcılar, 71'de solcuların asılması için el kaldırdılar (3 bizden 3 onlardan şarkıları söyleyerek)

Sağcılar ile solcular, birbirlerini öldürdüler.

Sağcılar (dinsiz) aydın yakıp, işaretlenmiş evlere girdiler.

Solcular fraksiyonlara ayrılıp birbirlerini öldürdüler.

Solcular, 60, 97 ve 2007'ye sempatiyle bakıyorlar, 71 ve 80'e kızıyorlar.

Herbiri, birbirine karşı, onları mağdur edenin kucağına oturmaya hazır.

Siyasi tarihimiz, otoriter vesayetin, itaatin, öğrenilmiş çaresizliğin, Stockholm sendromunun, resmi ideolojinin, çıkar ilişkilerinin, iki yüzlülüğün, devletçiliğin, oportünizmin, pragmatizmin tarihi.

Mağdur edene karşı dik durabilmenin, en azından demokrat bir duruşta buluşabilmenin derdinde değil hiçbiri.

Kendine demokratlık falan değil.

Ev kadını oldukları iddiasındakiler, "genelevkadınıyız" diye haykıramıyorlar.

Taraftarları bilmiyor, kendi namus anlayışlarına göre namussuz olduklarını, (namussuz olan sadece öteki, kendileri dışındaki herkes). Halbuki, "Biz oportünistiz!" deseler, rahatlayacaklar. Çünkü itiraf, rahatlatır.

Tecavüzden keyif alıyorlar. Yeter ki, diğerine de tecavüz edilsin. Sırayla. Hak geçmesin.

Ne de olsa her seferinde tecavüze uğrayan bizim geleceğimiz,
yolunu bu düzenden bulamamış olanların geleceği.

Hiç yorum yok: