Cumartesi, Aralık 25

Elveda Samsun (II)

...

İzmir'in varoşunda mekteplilik dağında postallılık oynadıktan sonra "hemen atılayım hayata, bok var sanki," diye zıp zıp zıplayan bu velet, kendini 22'sini bitirmeden Samsun'da bir atölyenin "başında" buluverir.

("Aile," depremden sonra bıraktığı gibi Düzce'dedir.)

Samsun'daki 10 aylık hayat oryantasyonundan sonra kapağı Koç'un dükkanlarından birinin "başına," Ankara'ya atar. Samsun'a ilk vedasıdır.

İki yıl 18-19-66 Ankara havasından sonra hep havas ettiği Proud & Glad firmasına -dist. bordrosuyla- girer ve efsane geri döndü ayağından Samsun deliganlıya tekrar wellcome der.

Deterjan satmayı becerir, kendini Alaman gavurunun has kadrosunda yönetici pozisyonunda bulur, daha 6 aylık satıcıdır, Sivas'ın yollarına türküsünü söyleyerekten Samsun'a ikinci vedasını yapar.

(Bu arada "aile" Düzce'den emekli olmuştur, deprem korkusuyla 10 yıl önce Konya'daki arsaya yapılan eve taşınılır.)

Tokat'ta dandik bir otelde iki haftadan sonra, Bölge Müdürünün yamacıma gel yamacıma talimatıyla Samsun tekrardan kürkçü dükkanı olagelir.

İyisiyle kötüsüyle ikibinon, velet Samsun'da bayicilik oynamaya devam eder.

Derken iki yıldır ertelenen ailevi mevzular, 11 yıldır ayrı yaşanan ailenin çekimi, veledi "ters yerde" duran Samsun'dan Anadolu - İstanbul transit yol güzergahına çevirir.

Ve velet Ankara'da çikolatacılığı kabul eder.

5 sene, 5 iş, 5 şirket, 3 Samsun, 2 Ankara.

Önceki 5 yılın Düzce - Konya - İzmir sarmalından daha karışıktır veledin son 5 yılı, Ankara'da nihayet mi bulacaktır, tek bilinen, Samsun'da bırakılan "kıymeti bilinmemiş bir iş" dünyasının paydaşlarındaki hayret, arkadaş ve yoldaşlardaki güceniklik ve güzel, çok güzel bir kadının yüzündeki hüznün ötesinde 2011'e Ankara'da başlanacağı, karakterinin çizdiği bu hayat yolunun olanca sezgisiyle takip edileceğidir.

Herşeyin hayırlısı!

...

Cumartesi, Aralık 4

Yirmi Yedi

...

Değişen pek fazla birşey yok.

Ellerinizden öperim.

...

(Not: Ordan oraya koşarken, bir gün geç kaldım bu sene. Zati pek yüzüne baktığım yok bu aralar ya. Alınmıyon dee mi la, blog musun nesin.)