Çarşamba, Haziran 17

Tercih Meselesi...

...

Bir elimde güneş, bir elimde ay var.

Bir tarafta şarap, kadın ve tiyatro; hedonist akşamların uyuşuk sabahları. Kütüphanelerde dünyevi külliyat. Dünyevi dünya. "Dünya" Arapça, kökeni "yalan". Yaşamda madde. Batı. Kişisel gelişim saçmalıkları. Amaçsız bir yardırış. Haz maksimizasyonu. Evhamlar. Geyik muhabbeti. En iyi olduğum alanlar. Çokluk tarafından sevilmek.

Bir tarafta şerbet, evlilik ve gerçek; manevi akşamların dinç sabahları. Kütüphanelerde hem dünyevi hem "uhrevi" külliyat. Uhrevi dünya. "Ahiret" Arapça, kökeni "son", kaçınılmaz son. Yaşamda hem madde, hem ruh. Doğu. Kendiliğinden kişisel gelişim. Amaçlı bir bekleyiş. Anlam maksimizasyonu. Huzur. Seviye. En bakir olduğum alanlar. Çokluk tarafından anlaşılmamak.

Bir tarafta çok sayıda insan. "Normal" varsayılan yaşam biçimi. Televizyona bakmak. Hayattan tat almak. Kendini merkez almak. Tarih, dinleri yarattı. İnsan, esastır. Sen de insansın. Yaratırsın. Çocuklarına soylu bir isim bırak. İyi insan ol.

Bir tarafta az sayıda insan. "Anormal" sayılmak. Televizyona bak(a)mamak. Hayattan tat almak, ama çoğunu erteleyerek, soğuk cami halılarında belki elli sene sonra gelecek olan ölümü bekleyerek. O'nu merkez almak (ve önce, bir "O" olduğuna inanmak, kanıtsız). Tarih, Allah'ın takdiri (Aslolan tarih değil, dindir). İnsan, kuldur. Sen de kulsun. Yaratan Allah'tır. Allah'ın yeryüzündeki halifesi sıfatına yaraşacak bir soylulukla yaşa. Melek ol.

Bu iki uç arasında biraz ahlak, biraz zaaf, biraz hedon/egoizm, biraz basitlik, biraz yüzeysellik, biraz yalapşaplık, biraz tutarsızlık, biraz dengesizlik, biraz haddinibilmezlik, biraz kibir, biraz inkar, biraz iman, biraz şüphe ile insan; biraz birey, biraz kul.

Ya o insanı yaratan, var eden bunlar.

Ya da bunlar o insanın inanç sancısının hezeyanları.

Tercihiniz, yada tercihsizliğiniz, işte hayatınız, işte meseleniz.

...
Bonus, İnanç Sancısı, bu blog. İnanç Sancısı 2: İki Rüya, bu blog.

Hiç yorum yok: