Pazar, Ocak 17

Öğretmenler! Yeni Embesil Sizlerin Eseri Olacaktır.


Yok yea, öyle yazı felan döktürmeyeceğim. Uzun uzadıya yazacak bişey yok.

Neresi doğru ki zaten şurada geçirtilen çocukluğumuzun, cumhuriyet tarihimizin, nesini yazacağım eğitimin de, haksızlığından geleceğimizin çalındığından başlatacaksınız, kızıp sövmeye gerek yok.

Bir şekilde yol bulunur, dünya/hayat bu, her fırsatta devlete/millete/kendine söv, nereye kadar. Nereye kadar militarizminin de, emperyalizminin de, bürokratizminin de, kapitalizminin de amına koyacağız.

Banane anasını satayım. Mühendis de oluvermeyeyim. Birşeyler yaratmanın, keşfetmenin, tasarlamanın tadını unutayım. "Para"ma bakayım, alırım satarım, vur mala oğlum Serkan, mal iyi mal, mal bizim.

Boşa giden çıldırtıcı ölçekte beyin enerjisinin, potansiyelin de gelmişine geçmişine sokayım. Bireysel yada kümülatif.

Çok daha boktan ülkelerden birinde yaşamadığıma, bir şekilde kendimi kurtardığıma / kurtaracağıma, yabancı dil bildiğime vs. şükredeyim.

Eğitimden iş hayatına, şu ülkenin en yerebatmışlığını, gençlerin 4te 3ünün umudunu KPSS denen rezilliğe bağlamasında, yatış vede garantili iş/gelecek aranmasında ve kahredici, lanet edici, diz çökertici işsizlikte bulayım, buldurayım.

Ki o gençler iş dünyasında biraraya geldiklerinde de kurumsallığı, sonuç odaklılığı, takım çalışmasını, adaleti, verimliliği itin götüne sokabiliyorlar, eski kuşak ağabeylerden örnek alaraktan; hani sokmazlarsa kendileri oluyor sokulan, o bakımdan.

Siktiredin canım, gittiğiniz yerde düzen neyse, siz ayrık otu olmayıverin.

Ben hep göze battım ama bakın "CV"im delik deşik, 3,5 senedir çalışıyorum ve önümüzdeki ay DÖRDÜNCÜ işime geçiyorum. İnşallah şu Alaman şirketinden emekli olmak istiyorum ben de artık.

Eğitim meğitim diyorduk de mi, hani şu memur zihniyetli "hocalar"ın örgetmenlik yapıp mesai doldurduğu, dayağın, otoritenin, yetersizliğin, yutkunmaların, siyasetin, eyyamın, ezberin, ideolojinin, militarizmin, tekdüzeliğin hüküm sürdüğü "milli eğitim."

Bi de şu birkaç taşaklı okuldan biri olan Sabancı Üniversitesi'nde başarılı öğrencilerle bir sohbetinde "Derdiniz ne oğlum hep yabancı şirketler/ülkeler için çılgın atıyorsunuz, Türkiye'de kalın!" diyen Halil Berktay'ın "İnsan gibi kıymet görmek ve kendimizi geliştirmek istiyoruz," cevabını alması var misal, bi dakka lan, Sabancı Üniversitesi şer yatağı, Halil Berktay da vatan haini değil miydi?

Oeehh.

...
Başlığa vede resme bakınca tikilerlen taşşak geçeceğimi sandıydınız he mi? Yok be yaa, onlarla ilgili birkaç saniye mesai harcatsam abaküse bir cümlelik şu sonuç çıkardı herhal. Ötesi yok.

BİTİRMEDEN, eh, hazır eğitim geyiğine sarmışken şu şarkıyı da bi anmış olalım, sevabı vardır.

3 yorum:

rsn dedi ki...

sevgili karındaşım,

yazının inceden inceden verdiği mesajlar falan umurumda değil, bu yorumu yazmamın tek nedeni sana laf sokmak.
hani bizim bloga bok atıyordun ya 'dahi anlamındaki de'leri ayrı yazın ulan' diye, ki bu konuya çok özen gösteririm. Bu yazındaki ya da ve ve de bağlaçlarına tekrar bakmanı istirham ederim.
Hörmetler,
Yours absolutely :)
Rsn

Shere Khan dedi ki...

koçyiğidim,

gayet bodoslama bir müsvedde için inceden mesajlar içeren yazı muamelesi çekmen hoşuma gitti bu bir. (iki yok.)

dahi anlamındaki de'nin ayrı yazılmaması bir yüzeyselliktir, hatta, kafası çalışan düzgün adamla, özensiz, sığ, atkafası ergen arasındaki temel farklardan biridir bu hassasiyet. bedavadan klavye esnaflığı yapan insangillerin namusu olan imla kurallarındandır, ayrı yazılan de raconu.

lakiiin, dikkat edersen tüm imla kurallarına uymuyoruz. misal noktadan sonra böyük harfle başlanır, hani nerde?

ve hatta kimi yazarların kendine has kelime kullanımları vardır. sivas yerine sıvas demek, bazen yerine bazan demek gibi.

yazmaya başladığım günden beri "ya da" yı "yada", "ve de" yi "vede" olarak yazdım ve bu bilinçli bir tercihti.

amerikan yerine amarigan, çok üzülüyorum yerine çogüzülüyorum, ne güzel yerine negzel, bildiğin ayı yerine içanadolukabası, wassup doc yerine nabıyon la yarraam yazabilirim, blog benim, keyif benim (yazarlık bu deYil!) ...

gelgelelim, "ben de" yerine "bende" yazma gafletinde ne bulunurum, ne de beyin yerine göt taşımayan herhangi bir insan evladının bu hataya düşmesine gönlüm razı olur. zira bu de'yi ayıramayan insan, kendini bir emo'dan, bir darbe isteyen ergen'den, bir feysbuk milliyedçisinden nasıl ayırt edebilir, sorarım size.

rsn dedi ki...

tamam tamam pes ettim.. :)

Zaten benden tek üstün yanın bu çenebazlığın, bi de resim kabiliyetin, bi de boyun uzun, bi de kas gücü... :)

Bu arada benim nazarımda 'sorarım size' diye yine halka sesleniş yapmışsın, gözümden kaçtı sanma. :)

Blogda yeni yazılarım var, oku.
Öpüyorum.