Perşembe, Nisan 15

Kiralık

...

90 beygirden 110 beygire geçtim ahey ahey. Beş kuruş ödemeden.

Şel'de durup doldurmalarını beklemekler, bir selam çakıp gaza basmaklar.

O beni her yere götürür, ben onu bir yere götürürüm o da 15.000'de bir, onda da beş kuruş vermem.

Para biriktirip almaya kalkmış olsaydım, yılların acısı, çabası, emeği olurdu o, "mülkiyetim" olurdu. Ona birşey olsaydı üzülürdüm.

Şimdiyse o benim aracım*, işyerim, hepsi o. Daha az kilometrelisi denk gelsin hemen değiştiririm. Duygusal bağ salaklığım falan yok yani, yarın kovulduğumda, iş değiştirdiğimde veya tutanakla teslim edeceğimi bildiğim için.

Hayatımda hiç duygusal bağ kurmadım, hiç amaçlı biriktirmedim, hiç edinmedim, hiç sahip olmadım, o eşiği aşmadım henüz, henüz satmadım ruhumu, aptallığımı.

Lakin ne çıkarsa çıksın bu yazıdan, ben senelik payımdan dakika düştüğümün iddiasında, çok da sikimde diyeceğim yine.

İster deyin öleceğimizin farkında değil miyiz, neden herşeyi bu kadar takıyoruz, hayatı da kiralık yaşasak ya la.

İster herşeyin böyle kiralık olduğu, mülkiyetin hırsızlık olduğu bir bolluk düzeni hayal edin. Hiçbir gereksiz hırs yok, kölelik yok, bencillik yok.

İster deyin Allah'ın fakiri, baldırıçıplak serseriliğine anarşist kılıf uydurmaya çalışıyor, senelerce sürünüp bir daireylen bir boktan yerli otomobil edinince adam oldum sanır, düzelir.

...
* Ve lanet işimin tek tahammül edilir yanı, hareket.

1 yorum:

Tari Eluch dedi ki...

aha bu kafadayım ben de. o yüzden biz salagız eheh :)