Perşembe, Aralık 31
Bu Dutluk
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan, Evropa'ya bir at ziki gibi uzanan bu dutluk ve üzerinde kelebek gibi duran bizler.
Dayak yiyerek büyümüş oğlanlardan, kukusundan utanan kızlardan oluşan bir toplum.
Engin Ardıç'ın koca götüne çatı-pencere çizsen daha güzel olacak olan taşra şehirleri.
Bozkırlar, boş topraklar.
Sportif Japon arabaları gibi "kaçan" güzel-adaletli-özgür-müreffeh-mamur-mutlu ve saire bir hayat ütopyaları, yutkunmalar, öykünmeler.
"Onlara" verilen fırsatlar bize verilmedi ki.
Hep başkalarına, sonra kendilerine suç bulmalar.
Suçsuz kavruk yığınlar.
Tek eğlenceleri bir bardak bayat çay eşliğinde iktidar yalanları sıkmak olan -karısını tatminden aciz- zavallı insanlar.
Bir avuç kodaman ve koca bir "devlet" heyulasıyla birlikte.
Türkiye diyorlar, bu dutluk bizim.
...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Çok hoşsun sen ya:)
Travis Bickle gülümsememle gülümsedim. Atatürg-Göktengri de seni gülümsetsin Ebrucum.
hocam ekran karsisinda buza kestim bir anda. eline saglik. takipciyim bundan sonra.
hoşgeldin.
Yorum Gönder