Pazar, Eylül 13

Jus' Understand Those Poor "Salespersons"

...

Yazık lan.

Üniversite okumuş, askerliğini yapmış, Sarar marka cicilerini giymiş, efendi efendi sana boktan Citibank'ın boktan kredi kartını itelemeye çalışıyor. Kendisi de trajedinin farkında, lakin çaresiz. (bkz. işsizlik)

Bir diğeri, gelişmişliği dövizin yasak olduğu dönemlerde kalmış tiplere Bireysel Emeklilik Sistemi kakalama derdinde. Umutsuz.

Kimi de ilaç pezevengi. "Reprezant."

Rüşvetler, yalvarmalar, küçülmeler, iltifatlar, suya gitmeler, gaz almalar, gaz vermeler.

Ne sosyal insanlar ve ne zor bir iş yapıyorlar (resmen nefis terbiyesidir meram anlatmak, birşey "satmaya" çalışmak çünkü klasik anlayışta satıcı erkektir (ofans) alıcı kadın (defans), o halde alıcı kollamalıdır kendini ...; işbirliği, kazan-kazan falan hikayedir) değil mi...

Laf ebesi bunlar canım, kazıkladıkları adam başına prim alırlar, beter olsunlar. Satıcı karakteri, sahtekardır zaten. "Memur dürüstlüğü" ne gezer bunlarda, değil mi mirim?

Kazın ayağı öyle değil işte. Lanet edersin karşındaki adama eyvallah ederken. Mecbursundur, üç kuruş maaş artı prime "çok şükür iş bulmuşsundur."

İç dünyalarında nelerin koptuğunu düşündünüz mü, kendinizi onların yerine koydunuz mu?

Ben mi?

Ben deterjan, diş macunu, şampuan, bebek bezi, hijyenik ped, pil, tıraş bıçağı vs. sat(tır)ıyorum anacığım.

Herhangi bir mağazaya gidip bu tarz ürünlerden en pahalıları alırsanız (yaşasın smart pricing!), "bizim şirket"e çalışmış olursunuz. Kaliteli ürünler ama, valla bak. Hepsi kategorisinde lider, reklamlarda sabah akşam izliyorsunuz çoğunu.

Yada almayın, banane. "Bizim şirket" artık müşteri temsilcilerini distribütör bordrolu olarak alıyor. Biz bu operasyonun ilk askerleriyiz. İki arada bir derede geçinip gidiyoruz. Şirketin elemanıyız fiilen, şirket eşek yüküyle maaş veriyor (kendi bordrolularına). Distribütörse onun yarısını verip primle kazandırıyor (kendi elemanlarına); biz her şekilde babayı alıyoruz.

...
Çok çalışıp az kazanmaya devam eden, kalitesinden, dürüstlüğünden ödün vermeden, her türlü haksızlığın kahredici farkındalığıyla (bu kelimeye de fena sardırdım hacı) omzunu silkip, hayata inat herşeyle taşşak geçmeye, işini iyi yapmaya ve dudağının sağ yanına acı bir gülümseme kondurup yürümeye devam eden tüm arkadaşlara selam... Gelecek bizimdir, birbirinin yüzüne gülüp arkadan kuyu kazan, üstündekini hoş tutmayı iyi bilen göt-öpücülerin değil... Onlara hediyem, Eminem & Korn & Limp Bizkit & Kid Rock 'tan gelsin: Fuck Off.

Hiç yorum yok: