Pazartesi, Mayıs 3

Hooop Güm

...

Yeşil yanıp sönüyor, liman kavşağı, polis var, durayım, durdum.

Yanımda ne zamandır arayıp da bulamadığım satış temsilcisi Uğur var, şişeci ama -şişeciler deterjanda suckz genelde- olsun.

Güm, Uğur uğurlu geliyor.

Kalkıp bakıyoruz, bir Jaguar ön arka dağılmış, arkasında Seat Leon pert, kaldırıma çıkmış, dumanlar, radyatör suları, yamulmuş lastikler, eyırbegler, kimsede bişey yok.

Benim tosunun arka tamponda az bişey hasar.

Sonrası birkaç saat klişe işte.

Polis kaçıp gidiyor, ne bok yerseniz yeyin diye.

Jaguar'ın içinden çıkan adamın okuma yazması yok, tutanağını ben yazıyorum, araç soyadıyla aynı adı taşıyan tekstil firmasına ait, adreslerde Güngören'ler, Okmeydanları.

Seat'tan çıkan kikirdekler gülme krizinde, taşşak geçiyorum daha da soytarıyorlar, araba pert etmişler keyifleri yerinde, dertleri başka, istediklerini vermiyorum.

Bu saçmalığa saatler ayırdım, Mayıs alım planı kaldı geceye.

Hayat böyle küçük şakalar yapıyor, cana bişey olmasın.

...

Hiç yorum yok: