Çarşamba, Temmuz 8

Safsalak Olmak İstiyorum...


...

İş hayatındaki ilk yönetici asistanım, erken evlenmiş, çocuklu, güzel bir bayandı. Aklımdaki tek şey, boyumdan büyük hayallerim ve iş olduğundan, sürekli odama gelip benim yazıcıdan (halbuki muhasebe ve planlamada da vardı yazıcı) çıktı almak istemesinden, "Ne güzel, çocuğuna soru hazırlıyor, aferin, iyi anne" den başka sonuç çıkarmıyordum.

Daha iyi bir iş buldu, ayrılırken de bana bir ton laf soktu, "Ay ablanı bi kurban etmedin şöyle çatır çatır, gençliğine yazık ayol, kurduğum fantezilerle kaldım, çok toysun aslanım çoook!" mealinde.

Bir başka -evli- arkadaşımın, hadi "kamuya açık" olduğunu hissediyordum falan ama, neredeyse benden başka herkesle al takke ver külah olduğunu öğrendikçe, kıskançlıkla karışık pişmanlıkla, "İyi ki muhabbeti baştan kardeş şeklinde kurmuşum," sevapkar rahatlığı arasında gidip geldim.

Biraz kaşarlandıktan -ve şaşkınlığı attıktan, gözlerim pisliğe alıştıktan- sonra, bir başka işyerinde, bir başka -evli- arkadaşın, bir diğer -evli- arkadaşla film çevirmesine göz yummayan bir yönetici olarak bana karşı kurdukları organizasyona, benden istediğini (!) bir türlü vermediğim bir başka -evli- arkadaşın da gönüllü yazılıp anında bana cephe aldığına şahit oldum.

Bu ve benzer süreçlerde, gurur duyduğum tek bir şey varsa, "keser döner sap döner" mantığıyla, hiçbir zaman evli kadınlarla işimin olmamış olmasıdır.

Kadın ahlaksızlığını, kadın açlığını, kadın tatminsizliğini, kadın gizlikapaklılığını keşfettikten sonra, ihanetleri, dünya iyisi kocaları alenen salak yerine koymaları gördükten sonra, en azından evli kadınlar karşısında saflığımı yitirmemeyi istiyorum.

Evli bir kadınla rahatça arkadaş olabilmek istiyorum. Kocasıyla olduğum gibi.

Safsalak olmak istiyorum.

İhaneti kanıksamayan. Gözardı etmeyen.

Evli kadınlar konusunda safsalak kalabilirsem, herhalde benzer safsalaklıkta biriyle de aynı frekansta buluşabilirim.

Çünkü bu anlattığım kadınlar gibi kadınları (bir de namuslu (!) geçinmezler mi!) kendime eş olarak yakıştıramıyorum. Yatakta bile.

...
P.S. Sadece kadınlara sataştığımı, cinsiyetçilik yaptığımı falan düşünmeyin. Bu yazının konusu evli kadınlar olduğu için. Yoksa erkek ergenlere, evli ve "skorer" erkeklere, övüne övüne yaptıkları "işi" bari düzgün yapamayan üniversiteli çıtırlara da söyleyecek lafımız çok. Tövbeli günahkar makamında da konuşmuyorum, bilen bilir, tövbeler de bozma ihtimali peşin alınarak edilir. Lakin, ortam öyle seviyesizleşmiş ki, bir nebze şeref sahibi insan ak kaşık kalır. İnsanın kalitesi esas olan. Melek gibi karısını aldatmayan erkek yok mu? Mesele aldatmak da değil. Hak etmek, layık olmak. Odun erkeklerle evlenmiş dünya iyisi -bedbaht- kadınlar da tanıdım ben. Ötesi, kadının çapkınına orospu, erkeğin orospusuna da çapkın denen bir memleketteyiz. Hele bekaret ikiyüzlülüğü -yüzsüzlüğü- var ki, şiddete tapınma korkaklığımızı yiğitlik addetmemiz gibi kronik bir hastalığımız. Velhasıl, eleştirecek şey çok. Etrafa değil, kendime bakmalı. Bakıyorum. Evet, safsalak olmak istiyorum.

17 yorum:

Ebru dedi ki...

sevmediğim insan tipidir 'ahlaklı ahlaksızlar.' Kadın erkek diye ayırmaksızın üstelik.

Shere Khan dedi ki...

aynen.

Angel of the morning dedi ki...

"Evli bir kadinla rahatca arkadas olabilmek istiyorum.Kocasiyla oldugum gibi"
Who is stopping you?

Hasanrua dedi ki...

Galiba "ben karımı çalıştırmam arkadaş, otursun evinde." diyen lümpen amcalar bizden daha güven dolu bir yaşam sürüyor..

Türk toplumu moderniteye direniyorsa bir bildiği vardır diye tahmin ediyordum zaten, böylece bulmuş oldum.

Bu olanlar "modernite" sorunu değil aslında, insanın kendi öküzlüğü, moderniteyle birlikte yükselen bireysel özgürlüğünü bu yolda kullanıyor. Ama biz yine günah keçisi olarak moderniteyi seçelim, küfür edelim, ana avrat dümdüz gidelim moderniteye sunduğu her şeyi uçkurumuz için kullanıyoruz diye. Suçlu biz değil, modernite olsun. Böylece "annemiz" ona kızar.

Bir de modernite falan diyoruz da..

Evinde oturmasına rağmen "işi" pişiren kadın sayısı, çok ilginçtir, çalışan ve "işi" pişiren kadın sayısından daha fazla bir araştırmaya göre.

Üstelik; "modern" giyinen ve "işi" pişiren kadınlar sayısı ile "dinsel" giyinen ve yine de "işi" pişiren kadın sayısı arasında büyük bir fark yok.

Elbette ki cinselliğin özgürce yaşanmasından ve iki insanın yapacağı en doğal şeylerden biri olduğundan yanayım. Bence flört eden insanların sevişmesi kadar doğal; hatta sevişmemesi kadar anormal bir şey yok.

Ama "aldatmak" da nedir kardeşim?

Kaynağı nedir, hangi aşamalardan geçerek masamıza gelir, iyi-kötü ayırırır mı, nasıl önüne geçilebilir, bunların benim bildiğim herhangi bir cevabı yok.

Galiba insan "tek eşli" olamıyor sanki, ne dersiniz?

Shere Khan dedi ki...

Merhaba Angel. Anladın sen onu, anladın da, ayak yapıyosun :)

Merhaba Hasan. Konu hakkında Cem Yılmaz'ın geyiğini biliyosundur. "Biz sanatçılar mazbutmuşuz be, meğer mahalle tren yapıyomuş!" :) Valla olay modern - geri ayrımında değil, insanın kendi haysiyetinde, yani daha derinlerde yatıyor bence. Evet, en iğrenci, ahlaksızın dik alası olanların ahlak ahlak diye ayak yapması. Yani riyakarlık. Özü sözü bir olmamak. Kıçı başı oynamak.

Yoksa tabi düzüşmek ahlaksızlık değil.

Mesele iki bacak arasında değil, iki omuz arasında.

Angel of the morning dedi ki...

"uckur","isi pisirmek","tren yapmak","kichi bashi oynamak","iki bacak arasi","chatir chatir bilmem ne"vesaire vesaire......
How nice.Nobody is "making love" there I guess.

Angel of the morning dedi ki...

Ha by the way gercektende anlamadim.

Shere Khan dedi ki...

Sevgili angel,

Sana burada "Safsalak Olmak İstiyorum" yazımda ne olmak istediğimi, neden tiksindiğimi, neyi hangi ironiyle / eleştiriyle vs. anlattığımı açıklamaya çalışmak gibi bir durumum yok.

Şunu söyleyebilirim, evet, "burada", ve insanların olduğu her yerde, kadınların bir kısmı, erkeklerin de bir kısmı için konuşuyorum, cinsellik hayatın içinde doğal bir akış değil, hem gizli saklı bir tabu hem de (abartılı) bir fetiş halindedir. Bu da koca bir riyakarlıktır. Ki mevzu bu da değil, mevzu insanın sahtekar karakteri.

OK?

Bu arada ilk başlarda bu yari törkiş yarı ingilicce lisanından senin kolej bebesi veya p&g çalışanı veya alamancı vs. olduğunu düşünmüştüm. "Burası" için "there" dediğine göre ya ingılınd sakinisin yada yuesey. Doğru muyum?

Angel of the morning dedi ki...

Dear Shere Khan,

Bana hic bir shey achiklamak zorunda degilsin.
Benim galiba Turkiye de kadinin her turlu ozgurluk ya da birazcik da olsa rahatlik aramasinin onune, erkeklerin cinsel fantazileri, korkulari, fantazileri ve tabularinin bir engel olarak oturmasi ve kadinin en kuchuk bir hareketinde bile adim atmadan Turk erkeginin cinsel achligi ya da beklentilerini dushunmesi aslinda rahatsiz oldugum. Ve hersheyin "ahlaksizlik" kelimesi damgasiyla lanetlenmesi.

Eminim Turkiyede bir chok kuchuk kiz ve yahutta kadin benimde oldugum gibi gechmishte evden chikmadan dishariya adimini atmadan o gun ne giydigini shoyle bir dushunup acaba bu giysim babami ,abimi, amcami, dedemi Allah bilir genis chaptaki ailemin, Allah bilir hangi uyesini, allah bilir hangi shekilde kizdirabilir mi ya da tahrik edebilirmi, dayak yememe eve kapatilmama gerekche olabilirmi.Giydigim otobuste, yolda, dukkanda taciz gormeme achik davetiyemi ya etegim ruzgarla kalksa hapis ceazasi yermiyim ,tecavuze ugrama ihtimalim bile olabilirmi aksam eve donerken diye dushunmustur chogu zaman.

Uzun lafin kisasi kadinin her hareketinin bir kadin dusmani bu toplumda ahlaksizlik olarak gorulmesinden yoruldum.Birakiniz ne yapiyorlarsa yapsinlar.Ha siz bir parchasi olmak istemiyorsunuz o zaman kafanizi chevirin chunki onlarinki dish ve tirnakla kazanilmish bir shey.
Bu arada seksin bu kadar ashagilayiici kelimelerle kullanilmasi da beni rahatsiz eden.Ashkin bu kadar abartilip seksden bu kadar yabancilashtirilmasi chok tehlikeli aslinda.
Hem Turkiye de daha fazla ahlak polisine ihtiyacimiz varmi sizce?
Sizide anliyorum aslinda davetsiz bir cinsel ilginin ne kadar rahatsiz edebilecegini tahmin edebiliyorum.
Begeni, arzu chok kishisel sheyler birini ya istersiniz ya da degil o kishinin evli nishanli ya da bekar olmasi bu gerchegi degishtirmez.
Evet Ingilteredeyim yazilarimi yari ingilizce yari Turkce yazmama gelince bu dushunme dilim shu anda shimdi bunlari yazarken Turkceye sadik kalmaya chalishiyorum and it is God damn difficult.
Niyetim hichbir zaman polemik bashlatmak degil di zira en haz etmedigim konushma sheklidir.
Blog sayfanla kazara karshilashtim ve ilgimi chekti umarim rahatsiz edici bir ilgi olmadi bu.
Umarim yakinda bir ish bulursun .
Bilmiyorum anlatabildimmi ne demek istedigimi bunu yayinlamasanda olur aslinda sadece"Bilmeni Istedim"
Easy tiger

Lots of love
Angel

Shere Khan dedi ki...

Angel,

İlk üç paragrafta belirttiklerinle ben hangi noktalarda çelişiyorum anlayamadım.

You can't guess how exactly i understand you.

Ayrıca, benim "ahlak polisi" falan olduğumu düşünmüşsen, veya aşkı seksten ayıran bir aseksüel olduğumu, ben bunu hakaret sayarım arkadaşım!

Davetsiz ilgi hoşa gitmeyebilir ama şunu da belirtmek lazım, ilgi kadın/erkek herkesin aslında hoşuna giden birşeydir. Özellikle de seksüel anlamda.

Sanırım karşı olduğum tek şeyin BİR İNSANI APTAL YERİNE KOYMAK (eşini aldatmak vs.), OYNAMAK (seviyor numarası yapmak), GÖSTERİŞ (seksi skora düşürüp övünmek vs.), YALANLA YAŞAMAK (herkesten fazla "namuslu" ayağı yapmak) ve en kötüsü YALANI KANIKSAMAK (aldatılmaya/aldatmaya tahammül etmek, çaresizlikten veya çıkarlardan dolayı sevmeden/sevilmeden ilişki sürdürmek) olduğunu (ki hepsi aynı kapıya çıkıyor) belirtmeliyim. Yoksa karşı olduğum şey aşk, sevgi, seks (senin rahatsız olduğun deyimle "düzüşmek") asla değil, AB-SO-LU-TE-LY NOT.

Is it clear?

Polemik falan içerisinde de değiliz güzelim. Aynı şeyleri farklı kelimelerle anlatıyoruz.

Blogumla ve yorumlarınla ilgili rahatsız olduğum bir durum yok. Blogumdaki 100 yazının 100ünde de yorumun yer alsa, inan memnuniyet duyarım. Başta dediğim gibi, ilgi herkesin hoşuna gider. Özellikle kaliteli bir ilgiyse.

Bu arada iş buldum. I am staying at the same sector, FMCG, but at a different channel, maybe i'll give the details later.

Thanks a lot, ma cheri.

Awaiting your precious readings and comments.

Kissing,

Shere Khan.

Angel of the morning dedi ki...

Hi again,
In your profile you have put "Eyes Wide Shut" as one of your favourite films.I do not know whether you remember or not in one of the scenes the character played by Nicole Kidman tells her husband about a moment when she saw a guy-if I am not mistaken was in a hotel loby-how she felt from one look ,how she could leave everything behind ;just because of one lustful gaze.....That was very honest of her but it was enough to throw the husband in turmoil.So my lovely I guess what I am trying to say is this ,can a marriage survive this kind of honesty?

Shere Khan dedi ki...

So who said i am talkin about fuckin marriage?!

Fuck marriage 'n i ain't married ok?! (look at "evlilik geyiği", this blog)

And if you REALLY love, you both handle honesty.

If you love and/or fuck sbd else you do not lie about it, you be honest 'n you dare to go (with who you really love) or to be left.

Honesty never lose, by the means of self-honour and respect for your partner.

And that's what's it's all.

P.S. I like that Kubrick wonder, we should talk about it some time, later.

Angel of the morning dedi ki...

Instead of crawling around the subject, I will just ask it clearly ;what if you can love some one like it hurts your skin but there is still that desire for others because you are not a computer which operates with a button.
Then what you would do?
Going camping for three weeks in the wilderness, off tomorrow there will be no tv,telephone,shover or toilets so there will be no computers either.
You take care
Yours
Angel

Shere Khan dedi ki...

I would do what comes from my heart.

Nothing less or more.

Then I would do what honesty, respect and honour requires. Nothing being hidden, no playing, no acting, no fooling people.

That's all.

Good luck with your vacation, it sounds good:)

I'll miss your comments.

See u.

Angel of the morning dedi ki...

I will miss your comments on my comments.It is kind of refreshing.
Yours
Angel

Shere Khan dedi ki...

Grazie angelo.

Tari Eluch dedi ki...

Ben bu şekilde düşünmüyorum. İlişki ve evlilik içindeki cinsel olarak başka insanlarla beraber olanlara saygı duyuyorum. İnsanın tek eşli olduguna inanmıyorum fakat benim tercihim bu şekilde olur mu olmaz mı yapar mıyım yapmaz mıyım bilemiyorum, şimdi hayır desem bile vicdanen rahatsız olabilecegimi tahmin ederek ileride ne olur ne olmaz bilemem, cok yüksekten atmamak gerek. Fakat dedigin şeyi bir şekilde destekleyebilirim.. İki taraflı da buna göz yumulması gerek yani kandırmaya yönelik bir şey yapılmamalı insanları. İşte bu çok ahlaksızca bir şey. Yalnız şunu da düşünmüyor değilim, ileride kocam beni aldatırsa bana söylemesini tercih eder miydim? Affeder miydim sorusuna cevap verebiliyorum ama digerini bilemiyorum. Sonuc itibariyle bence genellemelerden kaçmamız gerek. Kimsa ak ya da kara değil. Hepimiz bir gün ''böyle'' hatalara düşebiliriz. Vicdanımız olsun ve rahat olsun devamında sorun yok diyorum:)